Bir bilge gölün kıyısında oturmaktayken, dili dışarıya sarkmış köpeğin devamlı gölün dibine
kadar gelip, tam su içecekken kaçtığını görür. Dikkatlice bakar. Köpek susamıştır, fakat göle
geldiğinde suda kendi yansımasını görmekte ve kaçmaktadır, bu yüzden su içememektedir.
Bilgenin saatlerce izlediği köpek, sonunda onu şaşırtarak kendini bir anda göle atar, atlayınca
sudaki yansıması kaybolmasıyla kana kana su içer.
Bilge o an düşünür:
İnsanın istekleriyle arasındaki engel çoğu zaman kendisidir. Kendini aşarsa istediklerini elde
edebilir. Bilge biraz düşündükten sonra “insan bilge olsa da bir köpekten bile öğrenecekleri
vardır” der.
Kendimizi çaresiz hissettiğimiz zamanlarda, olumsuz düşünceler birbirini izler. Evrene
yaydığımız negatif enerjiyle de tüm olumsuzlukları mıknatıs gibi çeker dururuz. Çaresizliklerin
karşısında elinden geleni yaptın mı? Hiçbir şey yapmadan kabullenmek ve suçlayıcı tavırlar
sergileyerek kolaya mı kaçtın?
Şu noktada, Mevlana’nın bir sözü gelir aklıma:
“ Çaresizlik Allah ‘tan gelen en güzel işarettir, dua vaktinin geldiğini gösterir.”
Elimden hiçbir şey gelmiyor deme. Dua etmekte mi gelmiyor. Allah belki de senin o dua
ederken ki çaresizliğindeki sesi özledi. Kulum bir istese de bende versem diye beklemez mi?
İnanan insana, kendine inanmamak yakışmaz. Çünkü mucize senin içinde ışık sensin.
Söndürme. Senin yaradılışın zaten bir mucize.
Başkaları senin için bahane üretemez, başkaları senin için hata yapamaz, başkaları senin
işlerini erteleyemez, başkaları senin için korkamaz, başkaları senin için nefes alamaz ve
başkaları senin için yaşayamaz. Dolayısıyla yapamadıkların ve yaşayamadıkların
doğrultusunda tek engel sensin.
Kolay olan değil midir? Vazgeçmek, pes etmek.
Menkıbeye dönecek olursak; köpek aşırı susuzluğuna rağmen göle gidip bir türlü kendini
aşamadı ve susuz kalmaya devam etti. Asıl engelin kendisi olduğunu fark ettiğinde ise
susuzluğunu giderdi. Göle gelmeye devam etti. Çünkü pes etmedi.
Hayat akıp giderken, çıkmaz sokaklarına saplanıp kalan sensin. Kendini salma zamanın geldi.
Eski seni kaybet. Yeni benliğine merhaba de. Hatalarına içten bir tövbeyle eyvallah de.
Bazen denizin içinde balık gibisindir, denizi bilmezsin.
Bazen çiçek gibisindir, mevsimlerle yaşamayı bilmezsin.
Bazen insan gibisindir, ama insanlığın görüntüden ibarettir.
Bazı insanlar da toprak gibidir, tüm kötülüklerin üzerini örten.
Bazı insanlar güneş gibidir, hayatın gücünü bilen.
Bazı insan da insan gibidir, insan gibi yaşamasını bilen.
Aş kendini, engellerini, deniz ol, çiçek ol, toprak ol, insan ol…
Sağlıkla kalın. “hoş”ça kalın…