Geçtiğimiz günlerde OnurAir çalışanı Mağdur Pilot N. T. ile OnurAir çalışanları hakkında bir röportaj gerçekleştirmiştik.
Bugün yaptığımız röportaja ek olarak Türkiye’de özel şirketler tarafından mağdur edilen pilotların şikayetlerini konu alarak bir röportaj daha gerçekleştirdik. İşte o röportajın konu başlıkları:
Pandemi dönemi Havacılık sektörünü ve siz pilotları ne kadar etkiledi?
Mağdur Pilot N. T. “Pandemi nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşanan havacılık sektöründe tüm ülkeler yerli pilotları için pozitif ayrım yapmaktan çekinmezken, Türkiye tüm dünyadan farklı bir tutum sergilemektedir.
İflas eden Atlasjet’teki 200’e yakın tecrübeli pilot, Onur Air’de 19 aydır tek kuruş maaş almayan 150’nin üzerinde pilot, tüm havayolu şirketlerinde ücretsiz izinde bulunan yüzlerce pilot evlerinde tutulurken, yabancı pilotlar uçmaya devam ediyor.”
Bu durumda sizin şikayetçi olduğunuz ana konu nedir?
Mağdur Pilot N. T. “Şu an Türkiye’de açık bir gerçek var; Türkiye’de çalışmasına müsaade edilen yabancılar var ve çalışamayan Türk pilotlar var. Bunun hiçbir şekilde mazereti yok. Dünyada hiçbir ülke buna müsaade etmiyor”.
Örneğin Milli Bayrak taşıyıcımız Havayolunda üç yüze yakın Yunan vatandaşı pilot uçmaktadır. Bunların büyük çoğunluğu asker kökenli olduğu düşünülürse, ulusal güvenliğimiz hakkında endişe etmemek mümkün müdür? (Bazı Yunan pilotların EOKA) dövmeli olduğu bilinmektedir.
Yunanistan’ın bayrak taşıyıcı havayollarında çalışan tek bir Türk vatandaşı pilot göremezsiniz. Hakeza İngiltere veya Fransa’da da durum aynı. Ama bizim ülkemizde hem milli bayrak taşıyıcımız ve diğer özel havayollarında 700’den fazla yabancı pilot istihdam edilmektedir. Buda ülkemizdeki havayolları pilotlarının % 10′ una tekabül ediyor. Bu yabancı istihdamı sebebi ile her ay ciddi bir döviz yurt dışına çıkmaktadır.
Pandemi sürecinde sadece belli sayıda yabancı uyruklu pilotlar ücretsiz izine çıkarılırken geçtiğimiz haftalar bu pilotlar bir kaç milyon dolar harcanarak tekrar tazeleme eğitimi için çağırılıp uçuşlarına başlamış bulunmaktadır.
Şu anda mevcut yabancı pilot çalıştıran havayolları yetkililerinin bu kadar yabancı pilotu çıkarırsak ülkeler arası diplomatik kriz çıkar sözlerinin hiç bir temele dayanmadığı aksine bu zorlu pandemi sürecinde bir çok havayolları kendi pilot iş gücünü muhafaza edip ülkelerindeki yabancı pilotların görevlerine son vererek veya ücretsiz izine çıkarmışlardır.
Devletimizin üst kurumlarının ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün bu konu hakkında acil önlem alarak, bu ülkenin evlatları olan pilotlarını daha fazla mağdur etmemesi elzemdir.”
Sayın yetkililer,
Ben Türkiye’de havacılık alanında 27 yıldır faaliyet gösteren Onur Havayolları taşımacılık şirketinde pilot olarak görev yapmaktayım.
Şirketimiz 2018 ve 2019 yıllarında Türkiye’nin en çok büyüyen 5 şirketi arasına girmiş olmasına karşın 2020 yılı yine pandemi öncesinde Şubat ve Mart aylarında uçuş olarak hiç bir iş ve görev azaltılması olmamasına rağmen maaş ödemelerimizi hiçbir gerekçe olmaksızın yapmadığı gibi 2021 yılı başına kadar da çalışanlarını maaş ödemeden mobing (işsizlik, işten atılma korkusu) ile görev yaptırmıştır. Ve söylentiler doğruysa kısa süre içerisinde de Onur Havayolu Taşımacılık Şirketinin iflas açıklaması kaçınılmaz gibi görünmektedir. Pandemi dolayısıyla en çok etkilenen ve halen toparlanamayan havacılık sektörü çok büyük yara almış hem kabin görevlileri hem de kokpitte görev yapan biz pilotlar olarak işsizlikle karşı karşıya kalmış durumdayız. Şirketimizin iflası durumunda 19 aydan fazla bir dönem boyunca hakedişelerimizi alamadığımız gibi yıllık olarak yenilenmesi şirketimiz sorumluluğunda olan uçuş lisanslarımız, sertifikalarımızın da geçerlilik tarihleri çoktan geçmiştir. Elimizdeki yetki belgelerinin güncellenmesi ayrıca simülatör sentetik eğitimleri gerektirdiğinden maliyet olarak ta 19 aydır maaş alamadığımız için bizi ayrıca zor duruma düşürmektedir. Bir Sivil pilotun yolcu uçaklarında görev yapması için gerekli eğitimlerin en başından maliyetlerinin yaklaşık değeri 100.000€ (1.000.00₺) olarak değerlendirildiğinde ülkemizde işsiz pilotların bu duruma düşürülmesinden ülke olarak ta çok büyük maddi kayıp yaşanacağı malumdur. Ayrıca söz konusu pilotların uçuş tecrübeleri de para ile ölçülebilir bir karşılığı yoktur. Yıllarca ihtiyaç var diye başta ülkemizin bayrak taşıyıcı şirketi olan Türk Hava yollarında yaklaşık 500 yabancı pilot görev yapmaktadır. Bir yabancı pilota verilen maaş pandemi öncesinde aylık maaş dikkate alındığında 10.000€ yıllık olarak ta verilen eğitimler barınma ve yol masrafları dikkate alındığında 180.000€ (1.800.000₺) olarak hesaplanabilir. En çok yabancı pilot çalıştıran THY ve Pegasus Havayolu şirketlerinin yaklaşık istihdam ettiği yabancı pilot sayısı 750’nin üzerinde olmakla birlikte kendilerine sağlanan Barınma ve ülkelerine gidişlerinde yol izni ve masrafları dahil edildiğinde imkanlar olarak Türk pilotların çok üstündedir. Biz pilotların aktif olarak çalışabileceğimiz yaş sınırı Avrupa’da ve Türkiye’de 65 yaş olarak limitlendirilmiş olmasına rağmen diğer şirketlere başvurabilmek için şirket içi yaş kısıtlaması ile işsiz kalmamız kaçınılmaz hale getirilmiştir. Vatandaşlarının istihdamı Hükümetin ve Türkiye Cumhuriyeti devletimizin temel sorumluluklarından biridir.
Daha önce 2019 yılı içerisinde Atlas Global havayolları şirketi herkesin gözünün önünde sermayesi boşaltılmış ve binden fazla çalışanının maaş ve hakedişleri ödenmeden iflasına göz yumulmuştur. Şimdi aynı senaryo Onur Hava yolları şirketi içinde sahneye konulmakta ve 1800 den fazla çalışan 19 aydan fazla süredir çeşitli yalanlarla “şirket satılıyor, satıldı şubatta Nisanda temmuzda ve son olarak 18 eylül 2021 tarihlerinde faaliyete geçeceği gayrı resmi olarak ilan edilip çalışanların CİMER, Ulaştırma bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapmaları muhtemel şikayetlerinin önü kesilmeye çalışılmaktadır zira şirket eksik eğitimler ile maaşları ödenmediği halde uçakları uçurulmuş görev yapan pilotlar ve yöneticiler dahil ücretsiz izinde gösterilerek ve SGK nezdinde bildirim yapılmamış olmakla birlikte cüzi miktar maaşları İŞKUR’a ödetilmiştir. Şirketin malları paraları çoktan yurtdışına çıkarıldığı söylentileri de ciddi boyuttadır ve şirket iflas ederse hem bu kadar insan işsiz kalacak hem havacılık şirketinin batmasından ülkemizin Uluslararası platformlarda görünümü olumsuz etkilenecek hem de herkesin gözü önünde büyük bir sahtekarlık ve dolandırıcılık durumu yaşanacaktır.
Şirket çalışanlarından bir kısmı CİMER başta olmak üzere ilgili yerlere resmî kanaldan başvuru yapmakla birlikte bürokratik engellerden dolayı kısa sürede sonuç alınması mümkün görünmemektedir.
Bizim sizden ricamız bu sessiz çığlığımızın sesi olmanız ve sesimizi en üst makama kadar duyurmanızdır. İhtiyaç duyulması halinde gerekli detayları argümanları ve bu sahtecilikler ilgili bilgi belgeleri size sunabiliriz yada zaten resmi kurumları Onur havayolları şirketine göndereceğiniz Müfettişler yada yetkili kamu görevlileri ile de tespit edilmesi uygun olacaktır. Bu bağlamda daha fazla usulsüzlük yolsuzluk ve Türkiye Cumhuriyeti devletimizi hiçe sayarak 1800 den fazla çalışanın mağdur edilmemesi adına Onur Hava Yolları Genel Müdürlüğüne devlet tarafından bir yönetici atanmalı yada kayyuma devredilerek bu illegal duruma son verilmelidir.
Bu konuyla da ilgili olması hasebiyle ülkemizde çalışan yabancı pilotların durumunun da incelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte Türkiye’de havayolu şirketi olarak sadece THY vardı ve 1980’li yılların başında özel havayolu şirketlerinin kurulması ve THY’nin uçak sayısının artmasıyla, mevcut pilotlar ihtiyaca yetmez oldu. Bu nedenle, pilot yetiştirmek için havacılık yüksek okulları ve özel havacılık okulları kuruldu. Sektör gelişince, yurt dışındaki pilot okullarına da gidip lisans alanlar oldu. Bu durumda sektörün ihtiyacı kısmen görülüyordu. Fakat, öyle bir zaman geldi ki, yabancı havayolu şirketleri Türk pilotlara yüksek maaş vererek transfer edince, havacılık sektörü pilot sıkıntısı çekmeye başladı. Durum böyle olunca, başta THY olmak üzere şirketler yabancı pilot transferine yöneldiler.
Türkiye’de okullar fazlaca pilot adayı mezun ediyordu, ama şirketlerin kaptan pilota ihtiyacı vardı. Bu nedenle yabancı pilot transferi uzun süre devam etti. Bu işin böyle devam etmesi yeni mezunların iş bulmasını engelliyor, binlerce Euro verip aday pilot olanlar kendilerini ve ailelerini çok zor durumda bırakıyordu. Oysa, bu bakanlık şirketlerin pilot ihtiyacını gidermek için kapıları yabancı pilotlara açarken, işsiz vatan evlatlarına da siz ne alemdesiniz diye sormalıydı.
Daha önce ilgili Sendika tarafından SHGM’ye gönderilen yazıda durum şöyle özetleniyordu: “Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’ye ve Türk çalışanlara karşı uyguladığı hakkaniyetten ve fırsat eşitliği prensibinden uzak kurallar nedeniyle hemen hemen hiçbir Türk vatandaşı Avrupa Birliği ülkelerinde, uluslararası ICAO lisansına sahip olmalarına rağmen işe girememekte ve çalışma izni alamamaktadır. Ancak Türk vatandaşlarına karşı bu ayrımcılığı uygulayan ülkelerin vatandaşları yıllardır ülkemizde istediği her yerde işe girebilmekte, lisansları onaylanmakta ve T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çalışma izinleri geldikleri ülkenin Türk vatandaşlarına uyguladığı ayrımcı kurallara bakılmaksızın kolayca verilmektedir.”
Sektörün, haliyle de uçucuların da zor durumda kaldığı pandemi döneminde Sektörde faaliyet gösteren bir sendika, özel bir şirketin yabancı pilot istihdam ettiğini belirterek Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na iki kez başvurdu. Sendika, yazılarında şöyle diyordu:
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aleyhine olan durumun düzeltilmesi için halen herhangi bir önlem alınmadığı gibi, KOVID-19 salgını süresince bir Türk şirketinin yabancı pilot istihdamı yaptığı öğrenilmiştir. Buna karşılık Onur Havayolları taşımacılık şirketi ve 2019 yılında iflas etmiş olan Atlas Global Havayolu taşımacılık şirketinin pilotları başta olmak üzere işsiz kalmış ve pandemi süresince uçuş yapmadıkları ve Uçuş lisanslarının güncel tutulması şirketlerin sorumluluğunda olmasına karşılık gerekli eğitimler verilmediğinden lisans geçerlilik tarihleri 2020 yılında dolmuştur.
Genel şirket bütçesi içerisinde ihmal edilebilir derecede küçük bir maliyet miktarı olacak olan, Türk pilotların Uçuş Lisanslarının güncellenmesi için gerekli eğitim masrafları öne sürülerek, hazır yabancı pilot istihdam edilmesi kabul edilmemelidir.
Çalışma ve Sosyal Politikalar bakanlığı ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bağlısı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkisinde olan, yurt içinde ve yurt dışında çalışan birçok vatandaşımızın işsiz kaldığı bu dönemde, hatta birçok ülkenin yabancı pilotların lisans ve çalışma müsaadelerini iptal ederek ülkelerine gönderdiği süreçte, Türk AOC (Havayolu İşletme Lisansı) sahibi bir şirketin yabancı pilot istihdam etmesine, müsaade verilmemesini ve vatandaşlarımızın haklarının resmi otorite olarak sizin tarafından korunmasını temenni ediyoruz.”
Bu kapsamda SHGM tarafından 2020 yılı içerisinde Havayolu şirketlerine gönderilen yazıda;
27/2/2003 tarihli ve 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanuna ve bu Kanun kapsamında yayımlanan uygulama yönetmeliklerine uygun olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan izin almak koşulu ile geçici olarak yabancı uçuş ekibi ve teknik personel çalıştırabilmektedir.
Bu kapsamda, Genel Müdürlüğümüz’ce yapılan çalışmalar neticesinde, işletmeler tarafından ihtiyaçları doğrultusunda istihdam edilen yabancı uyruklu özellikle uçuş ve kabin ekibi sayısı, toplam uçuş ve kabin ekibi sayısının yüzde 11’ini oluşturduğu tespit edilmiştir.
Malumları olduğu üzere, 2019 Aralık ayından itibaren Kovid-19 pandemisi, havacılık sektörü de dâhil olmak üzere tüm alanlarda her geçen gün olumsuz etkisini arttırmakta, bu olumsuzlukların en aza indirgenebilmesi için Kamu Kurum ve Kuruluşları tarafından gerekli hafifletici kolaylıklar sağlanmaktadır.
Bununla birlikte, Genel Müdürlüğümüze, Sivil Toplum Kuruluşları ve sendikalar tarafından Kovid-19 pandemisi neticesinde ortaya çıkan işsizlik problemleri dolayısıyla Türk uyruklu başta uçuş ve kabin ekipleri olmak üzere diğer personelin mağduriyetlerinin ve bu konudaki belirsizlikten ötürü kaygılarının olduğu yönünde bilgiler ulaşmaktadır.
Bu kapsamda, Türk uyruklu personelin mağduriyetlerinin giderilebilmesi ve kaygılarının bertaraf edilebilmesi adına mevcut operasyonların icrasını en az etkileyecek şekilde yabancı uyruklu; başta uçuş ve kabin ekibi olmak üzere diğer personel istihdamının zaman içerisinde azaltılarak Türk uyruklu personel istihdamına öncelik verilmesi için bir çalışma yapılması planlanmakta olup, bu konudaki görüşlerinizin ve yol haritasının 28.08.2020 tarihine kadar Genel Müdürlüğümüze bildirilmesi rica olunur”
Bu yazının öncesinde zaten yabancı pilotlar başta olmak üzere tüm havayolu şirketleri topyekün yada kısmi KÇÖ kapsamında ücretsiz izin kullandırılarak personel giderlerini azaltmıştı. Ancak 2021 yılı yaz sezonu öncesinde yine yabancılar başta olmak üzere ücretsiz izinler kaldırılmış ve sektörde çalışan yabancı pilotlar 2019 yılı öncesindeki sayılara ulaşmıştır. Aklın yolu birdir. SHGM başta olmak üzere ilgili tüm resmi kurumlar ve sivil toplum örgütleri konunun takipçisi olmalıdır. Türk pilotlarının istihdamı yerli ve milli diye nitelenen ekonomik hayatımıza önemli katkı sağlayacak, yabancılara ödenen paranın yurt içinde kalmasına ve işsiz pilotlara ve adaylara yeni kapı açılışına neden olacaktır. Sivil toplumun her kurum ve bireyi bu konuda üzerine düşenleri yapmaya kesintisiz devam etmelidir.
Bunun dışında havacılık sektörünün girdiği bu darboğazda Türk sivil havacılığı ve çalışanlarını korumak için yabancı pilotların ülkemizde çalışma müsaadeleri yıllık olarak verildiğinde çalışma müsaadelerinin iptal edilmese bile yenilenmesinin önüne geçilmesi bir nebze pilot istihdamına katkıda bulunacaktır zira işler normale döndüğünde yabancı pilotlar daha iyi imkanlar için ülkemizi terk etmek istediğinde futbolda yaşandığı gibi havacılıkta da yeni Türk pilotlarının yetişmesinin azalmasından dolayı pilot azlığı olacak ve yine yabancı pilotlara ödenen astronomik transfer ücretleri gibi yabancı pilotlar gitmesin diye astronomik ücretler ödenmek zorunda kalınacaktır. Şimdiden bunun önlemini almak için Türk pilotlarının işsizlik durumları çözülene kadar ve gerçekten pilot ihtiyacını dış kaynaktan sağlama zorunluluğu oluşana kadar Türk şirketlerinde yabancı pilot çalışma izinlerinin iptal edilmesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Zira Avrupa birliği ülkeleri başta olmak üzere bir Türk pilotunun yabancı bir devlette, kendi ülkelerinde işsiz pilot varken o ülkede iş bulması neredeyse imkansızdır. Böyle bir durum olduğunda Hindistan’da bile sivil toplum örgütleri başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar harekete geçmektedir. Bizde ise neredeyse iki yılı bulacak bu pandemi döneminde somut bir adım atılmış değildir. Ayrıca Türk pilotlarına uygulanan yaş sınırlandırması da Uluslararası yaş sınırlandırması olan 65 yaş olarak uygulanmalıdır.
Bir diğer handikap ise yukarıda kabaca hesapladığımız pilot maaşlarından devletin kasasına SGK primi dışında bir kuruş vergi ödemesi yapılmadığı gibi yabancı pilotlar da bu ülkede kazandığı parayı haliyle kendi ülkesine götürmekte yatırımını orada yapmaktadır bu da ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir
Biz havacılık çalışanları olarak yine sizden ricamız yukarıda ana başlıklarıyla kabaca değindiğim konular hakkında devletin ilgili kurum bakanlıklarını genel müdürlerini hatta olabilirse Cumhurbaşkanımızın da bilgilendirilerek, bizim sesimizi duyurmanız ve bu konuda bir kıvılcım yaratmanızdır
Sevgi ve saygılarımla
Peki devletimiz bu duruma hangi sebeplerle göz yumuyor???