Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023 yılı, Temmuz ayı verilerine göre; bir önceki aya göre 38 bin kişi azalarak 3 milyon 291 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,2 puan azalarak %9,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %7,6 iken kadınlarda %12,9 olarak tahmin edildi.
Grafikte gördüğünüz gibi 2021-2023 yılları arasında, hem işsizlik oranın da azalma, istihdam oranında artma söz konusu bu sevindirici bir durum ama yeterli değil. Bu işsizliği sadece iş bulamamanın tetiklediği zannetmiyorum.
Türkiye’de işsizliğe sadece iş bulamamak olarak bakarsak yanılırız. Bizim ülkemizde işsizlik sorunun en büyük nedenleri maaş-ücret politikaları, çalışma saatleri, iş hayatının yoğunluğuyla sosyal hayatın azalımı, sendikalaşmanın özel sektörde aktif olmaması, işçiye ikramiye ve yan gelirlerin işveren tarafından yük olarak gözükmesi neticesinde verilmemesi gibi sorunlar mevcut, emin olun iş bulamama gibi bir sorun Türkiye’de yok.
Gençler bu sorunlardan dolayı iş hayatından uzaklaşıyor. Ülkemiz de işsizlik oranı, üste ki saydığımız sorunların çözülmesiyle %1 – %2 oranlarında düşecektir. Hiçbir zaman sıfır oranını yakalayamayız. %1 ve %2 oranları da iş bulamama, mesleki yetersizlik, meslek sahibi olmama vb nedenleriyle sıralayabiliriz.
Ayrıca işsizlik sosyolojik olarak monoton bir hayat tarzını tetikliyor. İş hayatının sosyal ve ekonomik sorunlarını çözer isek, hem işsizlik sorununu hem de monoton geçirilen sosyal hayatın sorunlarını çözebiliriz. İşsiz bir insan maddi yetersizliğin yanında, maneviyat olarak da çöküntü içine giriyor. Kişinin hayatı tatsız, tuzsuz ve ruhsuz olarak monotonlaşıyor ve dramatik bir hal alıyor.
Kişi maddi yetersizlik yaşarken, iş hayatının şartları ve sıkıntılarından kaçtığı için işsizliği devam ediyor. En başta Türkiye’de maaş-ücret politikalarının değişmesi gerekmekte olup, çalışma saatlerinin tekrar düzenlenmesi elzem olmuştur. Ağır sanayide ve reel üretim- hizmet sektörlerinde özelikle çalışma saatleri düzenlenmesi günlük 6 saate düşürülmesi şart olmuştur. İşveren işçi fazlılığını yük olarak gördüğü için işçi sayısını kısıtlamaktadır. Günlük bir işçiyi 8-9 saat çalıştırmakta ve ek mesailerle birlikte takriben 10-12 saati bulmaktadır. İşverenlerin fazla personel çalıştırılmanın yük olarak görmemeli, maaş-ücret politikalarını değiştirmesi gerekmektedir.
Tabi Asgari ücret politikasının Türkiye’de köklü bir değişikliğe ihtiyacı var. Örneğin yılda iki kez zam verilmesi kalıcı hale getirilebilir. Bu üsteki saydığımız, güdülen politik durumlar hem iş hayatında, hem de sosyal hayatında monotonluğu ve özverisizliği tetikliyor. Çalışanların veya işsiz kalanların hayatlarını direk etkiliyor. Çalışma hayatı ve işsizlik monoton ve ruhsuz yaşam tarzını tetikleyen en büyük unsurlardan birisi maalesef. Tabi monoton yaşam tarzını etkileyen farklı durumlarda söz konusu olabiliyor.
Ağır sanayide ve reel üretim- hizmet sektörlerinde çalışanlar için emeklilik yaşları tekrar gözden geçirilmesi gerekir. Sektörün çalışma şartları ve yıpranma payına göre emeklilik yaşlarını belirlenmesi, emekli maaşlarında artırılarak kaliteli yaşam standartlarını artırılması gerekmektedir. Bunun uygulanmasında halinde ağır sektörlerde genç istihdamın artırılması sağlanacaktır.
Eğer insanımızın refah içinde, kaliteli bir yaşam yaşamasını istiyorsak. Türkiye’de çalışma şartlarının değişmesi, alışagelmiş iş düzeni ve çalışma hayatından vazgeçilmesi, genç ve kadın çalışanların istihdamın artırılması için farklı politikaların uygulanması, reel sektör dinamiklerinin değiştirilmesi, çalışan politikalarına farklı açılardan bakılması gerekiyor.
Ekonomik kalkınma ve işbirliği örgütü (OEDC) verileri göre çalışma saatlerinde Avrupa’da birinciyiz. Fransa, 20 yılı aşkın süredir haftada sadece 35 saat çalışıyor. Ülkede 35 saat kanunu, 1998 ve 2000 yıllarında parlamento tarafından oylanıp 2000 yılında Lionel Jospin hükümeti tarafından yürürlüğe koyuldu. Ülkede şimdilerde haftada 4 gün çalışma sistemi deneniyor. Ülkemizde de benzeri uygulama yakmak mümkündür. Haftalık çalışma saatini 35 saate düşürebiliriz. Öncelikle haftalık 35 saat çalışma yöntemi lokal bölgelerde denebilir. Ve böylece uygulandığında denenebilirliği gözükecektir.